SOHBET

Paylaşarak Destek Olun

İnsan pazarında sohbet diye satılan kelimeler istifi, gereksiz ve boş bir iştir. Kötü sözü barındırması ile kısa bir müddet var olabilen, ötesine çok geçemeyen, başkalarının dünyalarından bahseden, kendi zanlarında yan çizen, biraz menfaatçi, çokça niteliksiz ve bolca kaypak. Aynı sözlerin dönüp dolandığı, beyhude sesler yumağıdır sohbet.

İnsanlığın ekseriyeti; ömrünün çoğunluk sürecinde ve konuşma eyleminin çoğunluk birikiminde; faydasız, lüzumsuz ve hayırsız konuşur.

Bu durum, kabre kadar olan vaktin tamamında ağlasak dahi hayıflanmamızın kifayetsiz kalacağı kadar hazin bir durumdur.


Bir yıl yaşa, bir söz eyle.
Kavi olsun, bin yıl yaşasın…

Harfler çöplüğüne kokuşmuş beyanlar atan insan, bu mekana başka bir isim bulmaya yeltenmemiş ve utanmadan sohbet diyebilmiştir maalesef. Bu deyiş, sohbet ve hakiki sohbet şeklinde bir ayrım ile izah sunmaya mecbur etmektedir.

“Edebiyat yapmak” veya “felsefe yapmak” olarak etiketlenen ve aklı uçmuşların saçmalıkları olarak nitelendirilen hakiki sohbet; insan nazarında, kıymeti olmayan ve realite ile buluşmayan bir eylemdir. Yaşamın soluk renklerini sahtelik ile canlandıran anlık, faydasız veya sonrasız her şeyin en kıymetsizine dahi kurban edilebilir.

Hakiki sohbet, nesli tükenecek algısına layık sayıda insana nasip olur sadece. Mütemadiyen, huzur ile müşerref olur bu azınlık. Azalmak ile burkulan ve imtihan ile yoğrulan bu insanlar; aşağılanmakta, yadırganmakta, garipsenmekte veya dışlanmaktadır. Kıymeti bilinemeyen ve feyzinden nasiplenilemeyen bu güruh; hem kendileri hem de dahil olmayanlar lehine, gözle görülemeyen bir kuvvetin müsebbibidirler.


Huzur olanı hâzirun bilir.
Bilmeyene şevki verilmez.

Lezzeti tadan bilir.
Bilmeyene feyz edilmez.

İnsanlığın; feyz olgusuna dair cehaletinden gelen, “tıka basa yemek yemenin verdiği hazzın felsefesi” ile aynı minvalde olan bir keyif anlayışı vardır. Damakta tat bırakmayan, sadece dilde yeşeren bir zevkin anlık veya anlıktan hallice merhalesi.

İnsanlığın oyalandığı işler; aklının ve bedeninin tatmini ile alakalı olanlardır. Yani kapsayıcı ifade ile nefsine muhataptır.

Feyz kavramının, ruh ile var olan kesin bir birlikteliği vardır. Ruh ile buluşmayan hiçbir iş, lezzet vermez ve feyz ile buluşturamaz. Bununla birlikte; kendisine de muhatabına da fayda vermez.

Feyz ile bahtiyar olmayan her söz, israftır.
Sözün kıymetinin özü; ruha faydalı olabilme ihtimalinin ve faydasız olmama gerçeğinin merkezindedir. İhtimali lezzet ile buluşturan aracı, hakiki sohbettir.

Sohbet ve hakiki sohbet ayrımının mecburiyetinden kurtulmak üzere direnmek lazımdır. Sohbet kavramını ve bunun muhabbet kavramına akan güzergahını, yoldan şaşmışların insafsız hallerine ve hadsiz isim tercihine kurban etmek haksızlık olacaktır.

Uzun sandığımız bu hayatta, sohbet edecek üç adam bulamazsınız. Kader midir, yoklukla imtihan mıdır, nasipsizlik midir, genel bir kural mıdır yoksa hak edişin miktarından mıdır? Bilmiyoruz…

Dost, sohbet ile var olur. Sohbet ise dost ile şad olur. Bir ömre, kaç dost sığdırabilirsiniz?

Bulduğunu kaybetmek, bulamamaktan daha acıdır. Kalpten uzaklaşılan, nefse yaklaşılan, dinlemeyen, dinletmeyen ve nefse itibar eden bir kaybediş. Sohbet edemeyen bir halde iken kaybedersiniz.

Sohbet doğar dost gelir.
Dost ölür sohbet biter.

Gün gelir sohbet yeniden doğar.
Aynı veya ayrı.

Paylaşarak Destek Olun

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir